Su kaynaklarının verimli kullanılmasına dikkat çeken Arıker, “Barajlardan çeşmelere kadar suyun her aşaması titizlikle kontrol edilmeli. Su kalitesi sık sık incelenmeli, pompalar gözden geçirilmeli, isale hatları ve şehir şebekeleri bakım altında tutulmalı. Su kaçakları en aza indirilmeli ve su konusunda halk bilinçlendirilmelidir” ifadelerini kullandı. Ayrıca Arıker, yağmur suyu toplama ve gri su projeleri gibi alternatif su kaynaklarına da daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
Arıker, Bandırma'nın yaklaşık 30 yıl önce yaşadığı su krizini hatırlatarak, “O dönemde şehirde su, saatli olarak bölge bölge veriliyordu ve tankerlerle su takviyesi yapılıyordu. Bandırma'da oturan 40 yaş üstü insanlar bu zor günleri çok iyi hatırlar. Bu kriz üzerine Gönen Barajı'ndan Bandırma'ya su getirilmesine karar verildi ve bu proje sayesinde Bandırma'ya uzun vadeli su temini sağlandı” dedi. Arıker, bu süreçte dönemin Belediye Başkanı Durgut Ergin'in büyük bir risk alarak belediye bütçesinin yaklaşık 10 katı borca girdiğini belirtti. "Danışmanlığını yaptığım proje, belediyenin hazine garantili uluslararası ihaleye çıkmasıyla 40 kilometrelik CTP boru hattı döşendi ve Bandırma'ya su sağlandı" diye ekledi.
Wivendi eski Türkiye yönetim danışmanı Emekli Akademisyen Burhan Arıker, Bandırma'nın su krizini yeniden yaşamaması için halkın eğitilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca yeni binalarda su depoları yapılması, depoların yanlarına yangın hortumları alınması ve su kaynaklarının verimli kullanılması gibi adımların atılmasının şart olduğunu belirtti.
“Bandırma halkı 30 yıl önce yaşadığı susuz günleri tekrar yaşamamalı” diyen Arıker, su isale hattı yanında kurulan organize sanayi bölgelerinin su ihtiyaçlarının da dikkate alınarak bölgede geniş araştırma yapılması ve bu bölge için göçü önleme projesi yapılması gerektiğine dikkat çekti.