USD 34,54
EUR 36,01
ALTIN 3.005,46
BIST100 9.550

Avukat Karslı seçim güvenliğine değindi

Avukat Şengül Karslı, ANA TV’de 14 Mayıs seçimleri öncesinde seçim güvenliği ve oy verme süreçleri hakkında önemli açıklamalara bulundu.

07 Nisan 2023 | 18:02
Son Güncelleme:

Ana TV’ye özel bir röportaj yapan Avukat Şengül Karslı, seçim güvenliğinin hukuksal olarak anlattı.

Hukuksal olarak seçim güvenliğine değinen Karslı, “Seçim dediğimizde en basit anlamıyla verilen oyun doğru değerlendirilmesi ve bu değerlendirmenin resmi evraklarla resmîleşmesi. Yani oy veren seçmenin iradesinin sandığa yansıması, sandıktan çıkması. Bu anlamda seçim güvenliğini çok fazla dillendiriyor. Bundan da şunu anlıyoruz. Koltuğun hayalini kurdukları anda bile millete parmak sallayanlar seçim güvenliği ile ilgili de provakatiftik oluşturuyor.

Seçim güvenliğine katkı sağlamak adına AK Parti olarak ve AK Parti İstanbul olarak, seçim işleri olarak yoğun bir çalışma dönemi içerisine girdik. Uzun bir süredir yaklaşık 2 yıla yakın zamanda sandıkta oy verme işlemleri sırasında yaşanılabilecek herhangi bir hukuksuzluk ta ya da provakatif bir durumda sandık görevlilerimizin kime başvuracağı, hangi hukuki yolları tüketeceği, kimlerle irtibat kuracağı ve nasıl bir müdahalede bulunmasına ilişkin çok yönlü senaryolara, yönelik bir eğitim çalışması verdik. Tabii AK Parti’nin çok güçlü bir teşkilatı var. Genel merkezden illere ilçelere kadar. Alt yapısı ve güçlü teşkilatıyla zorlanmadık. Belki de tarihin de yazdığı gönüllüler ordusuna sahip bir seçim olacak. Bunun yanı sıra yine partimiz adına sandık çevresinde bulunup herhangi bir olumsuzlukta itiraz edilebilecek” ifadelerine yer verdi.

Her dönem alınan seçim güvenliklerinde usulsüzlüklerin olduğunu ve bireysel hatalar olduğuna değinen Karslı, “Pek tabii seçim güvenliğinin sağlanması noktasında kurumlara ve partilere birçok görev düşmekte. Bunun içerisinde yüksek seçim kurulunun teşkilatlanmasının görevi olduğu gibi. Seçmen olarak vatandaşların da sorumluluğu ve görevleri ve yetkileri bulunmakta. Burada her birimiz üzerine düşen hakkıyla layıkıyla, usule uygun, hukuka uygun yerine getirmek. Her dönem her seçimde bilgisizlikten veya kasten doğabilecek usulsüzlükler söz konusu olabilir.

Bizde siyasi partiler olarak oralarda görevlendirilecek arkadaşlarımızın iş ve işlemler konusunda tecrübeye ve bilgiye sahip seçim hukukuna hakim arkadaşlarımızdan seçmek ve o gün olası usulsüzlüklere karşı önceden onları eğitmiş olmakta bize düşen sorumluluklardan.

Seçmene geldiğimizde anayasal bir hak olan oy verme hakkını yerine getirmesi. Bunun için oy kullanacağı adresin tespitine kadar adreslerin askıya çıktığı askı süresi içerisinde ilgilenme hem kontrol hem de bir eksiklik, yanlışlık varsa düzeltilmesi gerekir. 2 nisanda bu süreci tamamladık. Bundan sonra burada artık kesinleşmiş seçmen listesinde öncelikle vatandaş nerede oy kullandığını şimdiden kontrol etmesi gerekir. Gerek e devlet üzerinden gerek seçim kurulunun sitesi üzerinden oy kullanacağı yeri belirleyip kontrol edip, 14 Mayıs günü o adreste hazırlanması için gerekli girişimde bulunmalı. Oyuna sahip çıkmalı, oy kullanma hakkına sahip çıkmalı. Burada tabii konunuz geniş bir perspektiften cevaplandırıyor oluyorum ama yeri gelmişken atlamayalım diye de itina ediyorum. Tabii bizim asıl gündemimiz depremdi ve deprem bölgesinde etkilenen vatandaşlarımızın yaralarını sarmak bizim öncelikli amacımız ve hedefimiz. Seçim gündemi bunlardan sonra tarihi bir gündem. Tabii ki burada da güçlü bir iktidarın ve liderin o yaraları sarmada göstereceği inisiyatif ve tasarrufa da ihtiyaç var bu ayrı. Geldiğimiz noktada da depremzede vatandaşlarımızın da seçme seçilme hakkından ve oy verme imkanından mahrum edilmemesi için çok görev düşmekte. Bu anlamda devlet, yüksek seçim kurulu kolaylaştırıcı birçok önlem aldı. Gerek oy verme için gereken bu usullere riayet seçim uygulanma imkânı olan adresinde bulunması gerekse oy kullandığı sandıktaki seçimi izleme ve farkında olduğu, bildiği usulsüzlüklere itiraz, seçmeninde hakkı ve üzerine düşen sorumlulukları var. Her birimiz bu anlamda demokratik bir hak olan seçim hakkını, seçme seçilme hakkını ve seçimin güven içerisinde gerçekleşmesi için üzerimize düşeni yaptığımızda bu bahsettiğimiz usulsüzlükler tekrar minimuma inecektir.” Dedi.