“Kameramla balıkların görüntülerini çektim”
Yaklaşık 13 metre derinlikte çizgili kedi balığı sürüsüne rastladığını ifade eden Bilgin, “Bu balık sürüsüne Korsanlar Mağarası'nın yaklaşık 13 metre derinliğindeki bir taşın altında rastladım. Elimde de küçük sualtı kameram vardı. Kameramla balıkların görüntülerini çektim. Araştırma yaptığımda da ilk defa rastladığım bir tür olduğunu tespit ettim. Dikkat edilmesi gereken istilacı bir balık, fazla düşmanı olmadığı için bu türler çok çabuk üreme yapıyorlar. Diğer balıkların beslenme şekillerini bozdukları için onları yok edip kendileri istila ediyorlar. Bunlar tabii iklim değişikliklerinin de etkisiyle geliyor ve bizim denizlerimize yerleşip diğer türleri yok edebiliyorlar” diye konuştu.
“Bu balığın artık Antalya Körfezi'ne girdiğini tespit etmiş olduk”
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, çizgili kedi balığının Kızıldeniz göçmeni bir tür olduğunu belirterek, “Bu tür ilk başta İsrail, sonrasında Lübnan ve Suriye kıyılarında tespit edildi. Daha sonra İskenderun ve Mersin kıyılarında da görüldü. Biz bu türü bekliyorduk ama Antalya Körfezi'nde şimdiye kadar bu türe rastlamadık. Ancak geçenlerde biz görüntü geldi. Gazipaşa'da bir balıkçı bu türü yakalamış, bundan dolayı artık Antalya Körfezi'ne girdiğini tespit etmiş olduk. Gazipaşa, Antalya Körfezi içerisinde yer alan bir bölge. Dolayısıyla ardından Alanya'da çekilen bu görüntüleri izledim. Bu balık ufak ve zehirli bir dikeni olan bir tür. İsrail'de yapılan balıkçılık çalışmaları sırasında bu tür en yaralamalara neden oluyor. Balıkçılarımız bu konuda dikkat etmelidir. Kıyılarımıza girdi, artık bundan sonraki süreçte bu tür batıya doğru üremeye devam edecektir. Yakalandığı zaman yüzgeç kısımlarında dikenleri var ve bu dikenler zehirli, buna dikkat etmemiz gerekiyor. Kızıldeniz'den Akdeniz'e geçen birçok tür bu şekilde zehirli” ifadelerini kullandı.
“İklim değişikliği bu türler için Akdeniz'de uygun ortamlar oluşturuyor”
Yakalandığı zaman çok dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Gökoğlu şunları söyledi:
“Bu balığı yakaladığımız zaman temastan kaçınarak eldiven gibi şeyler kullanılması lazım. Ufak bir balık ama sürüler halinde hareket ediyor. Taş altlarında veya bir oyuğun içerisinde saklanıyorlar. Tüketimi henüz şu anda yok, tabii ki siz onu tüketmeye çalışırsanız da eti yenebilen bir balık. Dışarıdan gelen her yabancı tür ekosistemi değiştirir. İklim değişikliğinden dolayı Kızıldeniz ve Akdeniz'in arasındaki eşiğin giderek daraldığını gösteriyor. Bu değişiklik, bu türler için Akdeniz'de uygun ortamlar oluşturuyor. Küresel ısınmadan dolayı geçen sene kışında yaşadığımız gibi, bölge oldukça fazla denizanası geçişi yaşandı” diyerek sözlerini noktaladı.