Ne oldu? Can Atalay adlı bir kişi “Devleti ortadan kaldırmaya yönelik fiillerinden dolayı” Yargıtayca mahkum edildi.
Şahıs hapiste iken, bir parti şahsı vekil adayı yaptı ve seçtirdi. Hal böyle olunca şahsın avukatları anayasa mahkemesine “Müvekkillerinin vekil olduğu ve hakkının ihlal edildiği” davası açıp “çıkması gerektiğini” söylediler. Anayasa Mahkemesi de bu şikayeti yerinde bulup, yargıtayın verdiği kararı bozarak, şahsı hapisten çıkardı. İşte kıyamette buradan koptu.
Öncelikle, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği Can Atalay kararına göre, hakkında “devleti ortadan kaldırmaya teşebbüsten” yargıtayca hüküm giymiş herhangi bir hükümlü, vekil seçilmesi halinde hapisten çıkartılarak meclise gidebilir. Mahkemenin verdiği bu kararla hem Demirtaş hem Kavala, hatta Öcalan bile seçilmeleri halinde serbest kalabilir. Bana göre verilen kararla amaçlanan da odur.
Verilen kararın sakıncaları sadece bunlarla da sınırlı değil. Karar: Anayasada yer alan, hak ve hürriyetleri yok etmeye yönelik bir faaliyette bulunma hakkını verir şekilde yorumlanamaz” şeklinde ki yasanın 14. Maddesini de ortadan kaldırmıştır.
Aslında Anayasa Mahkemesinin sadece bu kararı tartışmalı değildir daha önce de aldığı birçok karar da milletin menfaatlerini yansıtmıyor.
Birkaç örnek vermek gerekirse “AYM, ortakları ile yönetim kurulu başkan ve üyelerinin terör örgütleriyle iltisaklı olduğu MİT ve EGM tarafından bildirilen medya hizmet sağlayıcı kuruluşların lisans başvurularının reddedilmesi kuralını iptal etmişti.”
“AYM, İnönü Üniversitesi’nde gerçekleştirilen eylemde "Önderimiz Başkan Öcalan" sloganları attığı için 1 yıl 8 ay hapis cezası alan kişiye verilen cezanın "ifade özgürlüğünün ihlali" olduğunu belirterek 9 bin lira tazminat ödenmesini istemişti.
“AYM, FETÖ’den 26 yıl hapis cezası alan mahrem imam, cezaevinde işkence gördüğüne dair bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, hiçbir delil olmamasına rağmen başvuruyu kabul edip FETÖ’cüye 50 bin lira tazminat ödenmesine karar vermişti.”
“AYM, eski HDP Eş Genel Başkanı ve 6-8 Ekim olaylarının faili Selahattin Demirtaş için hak ihlali kararı vererek, Demirtaş’a 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetmişti.”
“AYM, MLKP üyesinin mezarı başındaki anmaya katılan ve terör örgütü propagandası yaptığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı verilen Figen Yüksekdağ’ın yaptığı başvuruyu karara bağlayarak, Yüksekdağ’a manevi tazminat verilmesine karar vermişti.”
Görüldüğü gibi bu müessesenin verdiği kararların bir tanesi dahi milletin hissiyatını yansıtmıyor. Sanki vatan hainlerini aklamak için kurulan müesses nizam gibi duruyor. Meclisi ve çıkardığı kanunları takma bile takmıyorlar.
Gelinen noktada yapılması gereken şey Yargıtay Mahkemesi’nin verdiği karar doğrultusunda mahkeme üyelerinin ve mahkemenin mecliste tartışılmasıdır. Eğer tartışılmazsa bu seferde meclisin meşrutiyeti tartışılmaya başlanır ki bu da hiç iyi olmaz.
ALLAH Cümlesine de cümlemize de adalet versin.