Merhabalar,
Gündemimiz çok yoğun…
Her gün yeni bir bilgi, her gün “aaa böyleymiş” diye ağzımızı açık bırakan olaylar görüyor, duyuyoruz…
Ama bugün Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’i konuşacağız…
Malum, “sürprizim var” deyip kitlesini heyecanlandırıp iktidara “kırmızı kart” gösterdi…
Şaka değil, bunu kampanya yaptılar. Şimdi kırmızı A4 kâğıtlarını gösteriyor birer birer makam sahipleri…
Kampanya yapacaktınız, bari kırmızı kart bastırsaydınız. Kendi ekibi bile hazırlıksız yakalandı…
Komik, değil mi? Hem de çok komik…
Bırakın ülkemizi, açıkça iktidar bile daha ciddi, daha bilgili, daha yeterli bir muhalefeti hak ediyor…
Sevgili okuyucularım, muhalefet önemlidir, vücut sistemindeki “bağışıklık sistemi” gibidir…
Denetlemeli, uyarmalı, düzelttirmeli, kısacası ülke menfaatlerini korumalıdır.
Bizdekiler sürekli seçim havasında, “onlar kötü, biz iyiyiz, bizi seçin” deyip duruyorlar.
Muhalefet görevi bu değil; doğruyu desteklemek, yanlışı düzelttirmek, kısacası iktidar ile birlikte ülkeyi yönetmektir görevi…
Daha muhalefetin ne olduğunu anlayamamış bir muhalefet ile iktidarın yanlış yapması çok normal; yanlış yapmaması için muhalefet var…
Yani bunlardan ne köy olur ne kasaba; öylece oyun oynuyorlar. İktidar kendi kendine muhalefet etmeye çalışıyor, çok üzücü, çok…
Biliyor musunuz!
Zamanında milletvekili maaş ve ayrıcalıklarının yükseltilmesi teklifini muhalefet iktidar ile birlikte hazırladı, birlikte kabul etti, sessiz sedasız, kimseye duyurmadan…
Yani sevgili okuyucularım, hadi iktidar vekilleri kendini düşündü, ya hani öyle diyorlar ya, peki emekliyi, garibanı düşünen muhalefet neden gizli saklı teklif hazırlayıp kabul ettirdi…
Demek ki neymiş? Birlikte çalışabiliyorlarmış…
Bu muhalefet, iktidar olursa ülkemizin sonu olur. Kimse gelecek beklemesin, kimse bunları kurtarıcı olarak görmesin. Aklımızı başımıza almak zorundayız…
Sevdiğim bir söz var:
“Kurtarıcı olarak beklediğin ya hastalığın kaynağıysa…”
Evet, ülkemizdeki hastalığın kaynağı; yetersiz, amaçsız, bireysel menfaatleri peşinde koşan bir muhalefet…
Bakın, belediyeleri aldılar, sokaklar kanun çıkmasına rağmen başıboş köpek kaynıyor. Her gün bu köpekler küçücük çocukları avlıyor ve muhalefetin tamamı bu başıboş köpekleri sokakta tutmak için ellerinden geleni yapıyorlar…
Kanunun iptali için koşa koşa Anayasa Mahkemesi’ne dava açtılar, “Kanunu uygulamayacağız” diye bas bas bağırdılar ve uygulamıyorlar…
Vatanı böyle savunmuyorlar…
Milyonluk köpek maması ihaleleri gırla, milyonluk konserler gırla, milyonluk bir sürü şey gırla ama yeterince beslenemediği için gelişim geriliği yaşayan küçücük yurdum çocuklarının suratına dahi bakmıyorlar…
Siz düşünün…
Ben yazmaya, bunları anlatmaya devam edeceğim…
Kalın sağlıcakla…