Sokak hayvanlarının her şeyi yiyebileceğini düşünürüz. Süt, kemik, kuru ekmek veririz onlara. Kuru ekmek besleyici değildir, mekanik bir doygunluk sağlar fakat proteine ihtiyaç hissederler bu sebepten ekmeği (karbonhidrat) proteinle karıştırmamız gerekmektedir. Veteriner hekimler yavru kedilerin günlük kalori ihtiyacından fazlasını içerdiği için kedilere süt verilmemesi gerektiğini söylemelerine rağmen bizler vermekteyiz. Süt içen kediler içeriğinde bulunan laktoz sebebiyle sütü sindiremezler, kusma ya da ishal gibi çeşitli sindirim sorunlarına maruz kalırlar. Bu sebeple kedileri beslemek için asla inek sütü verilmemelidir.
Hayvanlar kemiği normal bir şekilde yiyebilirler fakat; onların sindirim sistemleri yumuşak olduğu için sindirim sistemlerine geçtikten sonra batma olabiliyor ve bütün iç organlarına zarar verebiliyor.
Sokak hayvanlarının mikroplu ve pis olduğunu, dokunduğumuzda hasta olacağımızı düşünürüz. Sokaktaki hayvanlarda mikrop olabilir fakat bu otobüse, dolmuşa bindiğimizde markete gittiğimizde yani çoklu tüm ortamlarda bulunan mikropla aynı seviyededir. Onlar biraz kirli gözükebilirler, kendilerini yıkayamazlar ancak dilleri ile kendilerini temizlerler. Tek yapmanız gereken dokunduktan sonra ellerimizi sabunla yıkamak.
Sokakta yaşayan kedi ve köpeklerin tüylerinin olması sebebiyle üşümediğini düşünürüz fakat; onlar sıcak kanlı hayvan olduğu için yeterli besin öğelerinden faydalanamadığı için vücutları gerekli besin enerjisini sağlayamaz ve üşürler.
Sokak hayvanlarının saldırgan olduğu düşüncesi de doğru değildir. %95’i saldırganlık belirtisi göstermez. Daha çok saldırgan olan hayvanlar, insanlardan şiddet gördüğü veya sıkıntı yaşadığı için savunma mekanizması ve yaşadığı travma sonucunda bu duruma gelirler. Isırık ya da tırmık vakalarında ilk yapmamız gereken o bölgeyi sabunlu su ile yıkamak ve devlet hastanesine gitmek olmalıdır. Sonrasında o bölgenin belediyesinde bulunan veteriner hekime bilgi verilir. 10 gün müşahade altında tutulan sokak hayanında herhangi bir sorun çıkmaması halinde alındığı yere salınmalıdır.
Sokak hayvanlarının hissiz, duygusuz olduğu düşüncesi de doğru değildir. Onlarda bizler gibi sosyal ve hisli canlılardır. Sevdiği arkadaşları veya sevmediği arkadaşları vardır. Sadakatleri tartışmasız üst seviyededirler.