İletişim Başkanı Altun: "Yerel ve uluslararası düzeyde önceden belirlenmiş iletişim kanalları kritik öneme haiz"
"Yeterli gözetim, şeffaflık veya etik kurallar olmadan
yapay zekaya güvenmek sorunlara yol açabilir"
Altun, gelişmekte olan teknolojilerin, özellikle de dijital
araçların ve yapay zekanın krizlere müdahale noktasında dönüştürücü
potansiyeli olduğuna işaret etti. Altun, "Örneğin, yapay zeka
destekli veri analizi, müdahale ekiplerine hastalıkların
yayılmasını veya doğal afetlerin etkisini gerçek zamanlı olarak
takip etmesine imkan tanıyarak müdahalelerin daha fazla bilgiye
dayanarak yapılabilmesini sağlar. Ancak bu büyük faydalar ciddi
riskleri de beraberinde getirmektedir. Yeterli gözetim, şeffaflık
veya etik kurallar olmadan yapay zekaya güvenmek, veri gizliliği
ihlalleri, önyargılı karar alma veya belirli grupların dışlanması
gibi sorunlara yol açabilir. Dijitalleşmeyi kucaklarken, insan
gözetiminin bu süreçlerin ayrılmaz bir parçası olarak kalmasını da
temin etmemiz bir zorunluluktur" ifadelerini kullandı.
Krizlere müdahalenin geleceğinin uluslararası iş birliğini ve
etkili iletişimi daha ileri bir noktaya taşıma kabiliyetine bağlı
olduğunu vurgulayan İletişim Başkanı Altun, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Bu kapsamda hem geleneksel yöntemlerden hem de gelişmekte olan
teknolojilerden yararlanmalıyız. Ancak bunun için ortaklıkları
teşvik eden, sınırları açıkça belirlenmiş iletişim stratejilerinden
faydalanan ve dijital inovasyonu destekleyen proaktif bir yaklaşım
gerekiyor. İç içe geçmiş ve krizlere açık bir dünyanın getirdiği
karmaşık meselelerle etkili bir şekilde başa çıkmak için olmazsa
olmazımız iş birliği ve ortak çalışmadır. Bu noktada uluslararası
iş birliği, bilgi paylaşımı ve ileri teknolojilerin bilinçli bir
şekilde kullanılması hayat kurtarıcı olacaktır. Güçlü ve uyum
kabiliyetine sahip bir kriz müdahale sistemi oluşturmak için
geçmişten aldığımız dersleri bir yol haritasına
dönüştürmeliyiz."