'Hayalet Sevgilim' şarkısıyla tanınan İrem Yağcı'nın ünlü olamama hikayesi

2005 senesinin sonlarında 'Hayalet Sevgilim' şarkısıyla şöhreti yakalayan İrem Yağcı Aydın, bir anda popüler olduktan sonra kısa sürede müzik dünyasından çekildi.

'Abla o kadar ünlü olup bu kadar ünsüz olmayı nasıl başardın?'
Şimdilerde evli ve bir çocuk annesi olan İrem, bir takipçisinin "Abla o kadar ünlü olup bu kadar ünsüz olmayı nasıl başardın?" yorumuna peş peşe attığı tweetlerle yanıt verdi. İşte İrem Yağcı Aydın'ın açıklamaları...

"Bursa'da anadolu lisesinden Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni %50 burslu kazanmışım, ailem 'Gerekirse arabayı satarız' demiş İstanbul'a göndermiş. Yurt bursum yok (o da okula ödediğimizin yarısı kadar) harçlığım da 500 TL. Babam demiş ki '50 liran kalınca haber ver para göndereyim, parasız kalma aman.'

"Poğaça 2 lira, 3 öğün okulda yiyorum, okul Sarıyer tepelerinde, şimdiki ulaşım imkanı yok. Taksim'e ayda 2 kere gitsek 15. günde cepler boş. Babamı aramaya utanıyorum tabii. Bir kafe var, anneme 'Kahve 7 lira' demişim, 'Çay iç yavrum' demiş. Kitap bursum var ama çok havalıyım."

'Saati 10 dolara kütüphanede çalıştım'
"Neyse Toefl sınavıyla ilk dönem sonunda hazırlığı geçtim. Kampüsteki kütüphanede çalışmaya başladım, saati o zaman 10 dolar, mis. Ama belli bir limiti var, 'Ben bugün derse girmeyeyim 8 saat çalışayım' yok; zaten derse devam ayrı, katılım ayrı puan, yoksa geçmek hayal."

"İlk sene (2004) yeşil arabamızı satıp okula parasını okula ödediğimizin rüyasını çok görmüşümdür. 2005 yazında şarkının yayılmasıyla albüm teklifleri almaya başladım. Ailem, 'Önce okulun. Ne yaparsan yanındayız ama okulunu sakın ihmal etme bozuşuruz' dedi."

"Önce neredeyse tüm büyük yapım şirketleri ile görüştüm. Şahin Özer (o zamanların meşhur yapımcısı) 'Mart'ta 150 bin, Eylül'de 150 bin cebinde' demiş mesela. Ama hakkıyla çalışırsam okula devam etmem mümkün değil belli, tabi babamın lafı çınlıyor kulaklarda; 'Yavrum, güzel kızım; ben seni para kazanmak için milletin içkisine meze olmak zorunda kal diye göndermedim İstanbul'a. Seçimini ona göre yap' Türkan Şoray Kanunları'mı kabul eden bir yapım şirketi ile çıkmışım yola (2006), sözleşmeme göre zaten para kazanmam mümkün değil."

"Konser verdikçe 3-5 para kazanıyorum atıyorum kenara, hedefim diğer senenin okul ve yurt parasını ödemek. Tabii ki hemen Anayasa ve Medeni Hukuk'tan kaldım. Hakim olmayı hayal ederken anayasa dersinden kalmak? Ortalamam: 1.31. Annemin kalbine inecek diye söylememişim. "

'Kimse inanmadı o İrem'in ben olduğuma'
"Zaten okuldakilerin yarısından fazlası inanmıyor, o İrem'in ben olduğuma. Televizyon, radyo 7/24 'Hayalet Sevgilim' çalıyor şarkıyı bilmeyene "Yok artık" diyorlar ama ne altımda araba var ne kolumda markalı bir çanta, durakta otobüs bekliyorum. "Söyle madem" diyorlar söylüyorum da inanıyorlar."

"Neyse ikinci sene de Anayasa ile Medeni Hukuk'u vermişim bu sefer de Medeni Usul dersinden kalmışım. Hocamız rahmetli Yavuz Alangoya. O zamanlar Koç Holding'in Baş Hukuk Müşaviri. Ortalamam boyum kadar uzamış çok şükür (1.60) ve hiç bu kadar başarısız olmamışım eğitim hayatımda."

'Halk ve stad konserlerinden okulu, yurdu ödedim'
"2007'de verdiğim halk ve stad konserlerinden okulu, yurdu ödedim; araba hayal oldu, başlarım dedim şarkıcılığına... Diğer sene "Dean's Honor Roll" listesine girmişim, en kötü dersim B+; bana kaç para verseler, o haberi aldığımdaki mutluluğumu sağlamaları mümkün değil."

"Sonra dedim ki 'İrem, sen bu hırsla belki iyi bir avukat olursun da iyi bir müzisyen olmak için okulu unutman lazım.' Koç Holding'de staj yapmışım o referans ile mezun olmadan İstanbul'un en iyi hukuk bürosundan kabul almışım."

"Patron demiş ki seninle ilgili iki endişem var; 1- Ofiste atar gider yapıp milletin huzuru bozabilirsin 2- "Ben şarkıcı oluyorum hadi eyvallah" diye çekip gidebilirsin. 'Birincisi için söz vermiyorum ama ikincisini yapıp sizi yarı yolda bırakmam' dedim."

'Bence 'ünlü olamamakta' çok başarılıymışım'
"Dördüncü sene sonunda doğum sebebiyle ayrılırken topluca ağlamıştık. Sonra annelik, evlilik, ev hayatı, sonra bir 4 sene de Hukuk müşavirliği, ardından Baş Hukuk Müşavirliği derken yıllar geçti. Şimdi baştan sona bir okudum. Bence 'ünlü olamamakta' çok başarılıymışım, ama hakim de olamadım."