Fenerbahçe 3-0 hükmen galip…

Türk futbolu öyle bir hale geldi ki, bir çok kulüp federasyon veya MHK nezdinde yaptırım ve baskı oluşturmak için kitleleri kullanıyor. Söylemde “sahada kalalım” cümleleri kullanılırken, eylemde her takım bir çok yönteme başvuruyor.

Son örnek Fenerbahçe-Alanayaspor

Futbolda yaşanan son tartışmalardan biri Alanyaspor-Fenerbahçe maçında yaşandı. Fenerbahçe’nin kazandığı bir penaltı, ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Maç 0-0 berabere bitti ve Sarı lacivertli takım şampiyonluk yarışında büyük yara aldı. Beşiktaş ile arasındaki puan farkı, son 4 haftaya girilirken 5’e çıktı.

Maç tekrarı olmayacağını herkes biliyor

Maçın ardından Fenerbahçeli hiçbir futbolcu veya teknik sorumlu olaya atıfta dahi bulunmazken, algı yöneticileri maçtan sonra kolları sıvadı. Başarısızlığa ve kaybedilen puanlara her takımın aradığı mazeret gibi bu sefer sarı-lacivertli akıl da maçta kural hatası olduğu ve tekrar edilmesi gerektiği ile ilgili yorumlarda bulunmaya başladılar.

Uzmanlar ikiye bölündürttü

Spor camiasının çoğu ise kural hatası olmadığı yönünde karar verirken, bazılar taraftar baskısından korktuğu için ya sessiz kalmaya gayret etti ya da maçın tekrar edilmesi yönünde karar alınması gerektiğini savundu. İkincisini savunanlar gerçek gazeteci ve Fenerbahçe dostu olarak yansıtılırken, aykırı yorum yapanlar Fenerbahçe düşmanı olarak ilan edildi. Seyirci yorumlarında bazen o kadar ileri gidildi ki, maçın 3-0 Fenerbahçe’ye verilmesi gerçekleşse, “adalet yerini buldu” diyecek kadar taraftarlar fanatikleştirildi.

Her takım bunu yapıyor

Türk futbolu öyle bir hale geldi ki, herkes benzer söylemlerde bulunmaya devam ediyor. Hatta bu tür söylem ve baskı yapmayan kulüp hocaları, futbolcular ve yöneticiler, takımlarını gerektiği gibi savunamadığı şeklinde algı oluşturuluyor. Yöneticiler, futbolcular veya teknik adamlar bazen istemeyerek de olsa kitleleri yatıştırmak için açıklama yapmak zorunda kalıyorlar.

Başarısızlığa mazeret yatırımı

Bu açıklamaların bir çoğu da ilerde yaşanabilecek başarısızlıklara şimdiden mazeret yatırımı olarak görülüyor. Bazı teknik adamlar haftalarca önce bir futbolcusunun gördüğü kırmızı kartı ileri sürerken, bazı teknik adamlar veya yöneticiler VAR’dan kendileri lehine doğru dürüst karar gelmediğinden şikayet ediliyor. Ya da son örnekte olduğu gibi “kural hatası ile kritik haftada şampiyonluk elden gitti” gibi mazeret şimdiden oluşturuluyor. Futbol yorumcularının çoğu ise sempatizanı oldukları takım ve taraftarlara hoş görünmek adına, takımların oynadıkları oyun kalitesinin ne kadar aşağıda olduğundan bahsedemiyor.

Kulüp takımları başarısız, milli takım başarılı neden?

Bu anlayışın yaygınlaşması ve mazeret bulma arayışı ile futbol camiasında baskı oluşturarak başarıya ulaşma stratejileri kulüp takımlarının özellikle son dönemlerde Avrupa Kupalarında tel tel dökülmelerine neden oldu. Çünkü bu baskı ve kamuoyu oluşturma Avrupa’da karşılık bulmuyor. Buna rağmen Milli Takımın başarısı ise ortada. Ama bunun altında da önemli bir gerçek yatıyor. İlk 11’e bakıldığında savunmadaki duvarlar, orta sahadaki becerikli ayaklar ve forvet hattının yüzde 90’ı, futbol hayatını yurt dışındaki liglerde, üstelik üst düzeydeki liglerde sürdürüyorlar.

Süper Kaos Ligi

Tüm bu gölgeler nedeniyle , gerçek futbolseverler maçlardan soğuyor, ligin kalitesi düşüyor, ligimizin çok da yüksek olmayan marka değeri düşüyor. Özellikle pandemide 2-3 arayla maçların oynanması, sakatlıklar veya covid vakalarıyla kadro çıkarmakta zorlanan takımlar adeta survivor’u andıran yarış da yapmak zorunda kalmalarını ilgiyle takip eden futbolseverin tek zevki de elinden alınıyor.

Wicked Filmi Rotten Tomatoes'ta Büyülü Bir Başarı Elde Etti Netflix, Scott Pilgrim Takes Off Animesini Resmen İptal Etti Narin Güran Cinayetinde Telefon Görüşmesi Şüpheleri Artırdı Narin Güran Cinayetinde Şok Deliller: Katil Amca Salim Güran mı? Yenidoğan Çetesi davasında üçüncü gün! Detaylar kan dondurdu Wicked Filminin Bütçesi ve Gişe Hedefi: Ne Kadar Kazanması Gerekiyor?