Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış
Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış.
Nerede o çocuksu, o şımarık hallerim,
Saçlarına hasreti tanımayan ellerim,
Rengarenk rüyalarım, toz pembe hayallerim
Tekmil neşem, sevincim, hevesim, sende kalmış.
Çok acı hadiseler yaşadık, yaşıyoruz. Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 ve Elbistan ilçesi merkezli 7,6 büyüklüklerindeki depremler aynı gün meydana geldi. Artçı sarsıntıların sayısının 3 bin 170'i bulduğu, yaklaşık 13,5 milyon vatandaşın yaşadığı Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Osmaniye, Kilis, Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır'da ağır yıkımlara yol açan deprem felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tüm milletimize baş sağlığı; yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.
Kısa sürede deprem bölgesinden gelen haberler, fotoğraflar, videolar, birçok şehrimizde taş üstünde taş kalmadığını, depremin çok büyük bir felaketle hatta korkunç bir trajediyle karşı karşıya olduğumuzu ortaya koyuyordu. Kıyamet kopmuş gibiydi. Binlerce insanımız enkaz altındaydı, deprem şehirlerimizi yutmuş gibiydi, ama sadece gördüğümüz kadarını biliyorduk ve gördüğümüz kadarı bile korkunçtu. Bir kez daha büyük bir deprem felaketiyle yıkıldık ve milletçe acılarımızı içimize gömerek yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Devletimizin merkezi kurumlarından belediyelerine, sivil toplum kuruluşlarından tek tek vatandaşlarımıza kadar herkes seferber olmuş durumda.
Depremin ilk saatlerinden itibaren başta devletimizin bütün kademeleri olmak üzere AFAD gibi çatı yardım kuruluşumuzun önderliğinde, onlarca sivil yardımlaşma kuruluşları ve binlerce gönüllü ile deprem bölgesine yardıma koştular ve hala bölgede arama kurtarma ekipleri, iş makinelerini depremden etkilenen kentlere yönlendiren belediyeler, acil ihtiyaçların giderilmesinin ardından barınma, yiyecek ve giyecek temini, altyapı, temizlik alanlarındaki çalışmalarını AFAD'ın koordinesinde sürdürüyor. Devletimiz depremin ilk saatlerinden itibaren canhıraş bir şekilde depremin yaralarını sarmak için bütün çabası sarf ederek neredeyse ulaşılmadık bir bölge kalmadan depremin yol açtığı zararları azaltmak için tüm imkanları seferber etmiş durumda.
Türk Milleti bölge bölge, il il, ilçe ilçe, mahalle mahalle yardımlaşma, dayanışmada adeta yarışıyor. Aziz Türk Milleti dünyaya kardeşlik dersi verirken, milli asalet ve hasletini de ortaya koyuyor.
Millet olmanın üzüntüde ve sevinçte bir olmak anlamına geldiğini, deprem felaketinin ardından 85 milyon vatandaşımız ‘bir’ oldu; seferberlik anlayışıyla afetzedelerin yarasına merhem olmak için her türlü gayreti ortaya koydu. İnsanımız bu tür acılarda sosyal görüşünü, mezhebini, meşrebini, dünyaya yönelik algısını bir kenara bırakıp yekvücut olmayı başardı.
Ayrıca bu zor günlerimizde dünyanın birçok değişik ülkesinden yardımlarda depremin ilk saatlerinden itibaren ülkemize geldi, daha depremin ilk saatlerinde tam ekipmanlı arama kurtarma çalışanlarını ülkemize yollayan ülkelere de buradan teşekkür etmek gerek.
En büyük teşekkür Sakarya’mıza. Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, tüm ilçe belediye başkanlarımız, STK’larımız tüm hemşehrilerimiz deprem bölgesinin her yerinde kendini gösterdi. Evet, “En iyi biz anlarız” düsturuyla deprem felaketini tecrübe etmiş bir şehrin insanları olarak deprem bölgesinin her yerinde var gücüyle çalışan kıymetli hemşehrilerimize şükranlarımla…
Rabbim milletimizi tüm afetlerden muhafaza eylesin.
Kalın sağlıcakla.