Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Coğrafyamızın yeni bir ‘Sykes-Picot’ taksimiyle lime lime edilmesine göz yummayacağız”
“İsrail hükümeti süreci dinamitleyecek provokasyona imza
atıyor”
İsrail’in saldırılarına değinen Erdoğan, bölgede ateşin her geçen
gün arttığına vurgu yaparak, “İsrail, Hamas bahanesiyle önce
Gazze’yi işgal etti; şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan
döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Haniye’yi
Tahran’da şehit ettikten sonra geçtiğimiz günlerde de Hizbullah
lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can
veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan
rahmet diliyorum. Bölgede ateşkese, barışa, huzura her
yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir
provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı
kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar. Uluslararası
hukuk tamamen rafa kaldırılmış durumda” dedi.
“Plandaki hedefin neresi olduğunu görmek için kahin
olmaya gerek yok”
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nın Birleşmiş Milletler Genel
Sekreteri’ne yönelik sözlerine tepki gösteren Erdoğan, şu ifadeleri
kullandı:
“Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri
Guterres'e özellikle kalkıyor ‘BM'ye gelemez’ diye meydan okuyor.
Şu hale bak. Şimdi 196 tane dünyadaki ülke herhalde BM Genel
Sekreteri'ne sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da BM Genel
Sekreteri'ne yönelik BM'ye gelemeyeceğine dair ferman
gönderiyorsun. Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir
cinnet haliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık
ki batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat
ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan
binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği,
kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın,
ama dökülen her damla kana, bombaları atanlar kadar o bombaları
temin edenler de aynı derecede ortaktır. Burada şunu çok açık ifade
etmek durumundayım. Bölgemizde, sadece Gazze, Batı Şeria ve
Lübnan’la sınırlı kalmayacak, sinsi bir plan uygulamaya
konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve
anlamak için kahin olmaya gerek yoktur.”
“Türkiye'ye meydan okuma yarışına
giriyorlar”
Türkiye’ye karşı meydan okuma yarışına girildiğine dikkat çeken
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset
ve diplomasi bilen herkes, meselenin Kudüs’le, Mescid-i Aksa ile
vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla bağlantısını zaten kolayca idrak
edecektir. Vadedilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30
kilometre mesafede adeta Türkiye'ye meydan okuma yarışına
giriyorlar. Biz bunları gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi
yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini
ortaya koyuyor. Biz de sahadaki gelişmeleri bu zaviyeden anbean
takip ediyoruz” dedi.
“İnsanlık cephesini güçlendiriyoruz”
Türkiye’nin teknoloji hamlesinin her geçen gün güçlendiğine dikkat
çeken Erdoğan, “Komşularımızla ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle
işbirliğimizi yine bu anlayışla ileriye taşıyoruz. Zalimler
karşısında “insanlık cephesini” güçlendirmenin gayretindeyiz.
Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye
çalışıyor, yerli ve milli üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz.
Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine
karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz” diye konuştu.
“Sulhun ve sükunun tarafındayız”
Teknoloji için ‘Sadece refah değil, egemenlik anlamına geliyor’
diyen Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:
“Teknolojiyi sadece kullanan değil, tasarlayan, üreten ve ihraç
eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Tanktan, denizaltıya kadar çok geniş bir alanda son derece
güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’ler, Akıncı
ile sürdürdüğümüz ivmeyi Kızılelma ile farlı bir seviyeye
taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkartmayın. Bizde
savunma sanayi alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığı çok iyi
bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin
uyguladığı gizli açık ambargoları unutmadık. Teknolojinin sadece
kalkınma ve refah değil, bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik
manasına geldiğini defalarca tecrübe ettik. Biz her zaman sulhun ve
sükunun tarafındayız. Tüm bunları savaş heveslisi olduğumuz için
vatanımızı ve vatandaşlarımızı layıkıyla korumak için
yapıyoruz.”
“Bu vatanın toprağı daima güçlü olacaktır”
İsrail’in planlarına karşı güçlü bir duruş sergileyeceklerini
söyleyen Erdoğan, “Bölgemizin içerisinde bulunduğu cinnet hali
karşısında yine mazlumların yanında ve adaletin safında yer
alacağız. Coğrafyamızın yeni bir ‘Sykes-Picot’ taksimiyle lime lime
edilmesine göz yummayacağız. Bu hedefleri yakalamada en büyük güç
kaynağımız siz gençler olacaksınız. Yerli ve milli olsun diyerek
çırpınan yürekler sizler var oldukça bu vatanın toprağı daima güçlü
olacaktır. Sizlerin nefesi her daim duyulacak. Sizlerle yol
yürümekten, yoldaşlık etmekten gurur duyuyorum” dedi.
Konuşmanın ardından Erdoğan, TEKNOFEST’te yapılan yarışmalarda
dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.