Cezayirli yapışık ikizler Türkiye'de yapılan operasyonla ayrıldı
Ameliyatta 8 kişilik anestezi ekibi görev
aldı
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Anesteziyoloji ve
Reanimasyon Uzmanı Dr. Mehmet Bilhan Hayırlıoğlu, ameliyat
sürecinde 4 anestezi uzmanı ve 4 anestezi teknikeri olmak üzere 8
kişiden oluşan bir anestezi ekibinin görev aldığını vurgulayarak,
“Yapışık ikizler çok sık karşılaştığımız bir hasta grubu değil.
Dünya üzerinde görülme sıklığı çok düşük. Bizim açımızdan zorlayıcı
olan nokta, ameliyat sırasında entübasyon, bir başka deyişle
solunum yoluna tüp yerleştirme süreciydi. Göğüslerinden yapışık ve
yüzleri de birbirlerine bakar pozisyonda olmaları nedeniyle Rinad
ve Rinas'ın ameliyat masasında pozisyon vermekle ilgili sıkıntıları
vardı. Aynı sebepten dolayı damar yolu açılması ve kateterizasyon
ile ilgili de güçlükler yaşadık. Bunların yanı sıra ikizlerden
Rinas'a, doğumsal kalp hastalığı olması nedeniyle daha özellikli
bir anestezi uygulamamız gerekiyordu” diye konuştu.
Bir başka önemli problemin ise aynı anda iki çocuğa müdahale etmek olduğuna işaret eden Dr. Mehmet Bilhan Hayırlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Normal prosedürün dışında, aynı anda, aynı ameliyat salonunda iki farklı hastayı takip etmemiz gerekiyordu. Rinad ve Rinas'a iki farklı anestezi ekibi belirledik. Bu iki ekip operasyon süresince hastalardaki değişiklikleri yakından takip edip gerekli müdahalelerde bulundular. Başarılı bir operasyon süreci sonunda her iki hastamızı yoğun bakım ekibine teslim ettik.”
Ayrı kese oluşturuldu
İkizlerin bir kese içinde yan yana atan kalplerinin ayrılması
gerektiğini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin
Erek, her iki kalbi çevreleyen büyük kalp kesesini açtıktan sonra
sığırdan elde edilen perikardit dokusunun, her bir kalbin kendine
ait kesesi olacak şekilde dikildiğini söyledi. Ersin Erek, “Tek
kese içinde iki kalbin yan yana attığını görmek ekip olarak hepimiz
için heyecan vericiydi. Yaptığımız ameliyatla, her iki kalbe de iki
kese oluşturduk. İki ayrı kesede atan kalpleri görmek daha büyük
bir mutluluktu. Çünkü artık onlar iki ayrı bedende sağlıklı olarak
atmaya devam edecekler” dedi. Prof. Dr. Ersin Erek, Rinas'ın stabil
durumda olması ve büyük bir işlem yapılması gerektiği için kalbine
müdahale etmediğini söyleyerek, “Rinas'a 6–12 ay içinde ikinci bir
kalp ameliyatı yapılmasını planladık. Bu ameliyatla kalbindeki
diğer sorunlar da giderilecek” diye konuştu.
İkizlerin ayırma sürecinin sonrasında, tıbbi ekibin bebeklerin birbirini aradıklarını ve bu nedenle stres yaşadıklarını gözlemlediklerini söyleyen Prof. Dr. Ersin Erek, “Biz tüm ekip olarak, deneyimimizle bu ameliyatı başarıyla sonlandırdık. Çok mutlu da olduk. Ama ayrılan bebeklerin birbirini aradığını gördüğümüzde, hepimiz derinden etkilendik. Hüzünlendik de. Onlar kendini tek vücut olarak biliyorlar, şimdi sağlıklı ve iki ayrı birey oldular. Buna zamanla alışacaklar elbette” dedi.
“Kemik dokusunu bir lego gibi kaydırdık”
İkizler birbirlerine göğüs kafesinden bağlı oldukları için sağ ile
sol kaburga kemiklerini bir arada tutan ve halk arasında “iman
tahtası” olarak adlandırılan sternum kemiğinin gelişmediği
belirtildi. KVC Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erek ile Plastik,
Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven,
ayırma ameliyatında ikizlere kendi kemikleriyle “iman tahtası”
oluşturduklarını belirterek, süreci şöyle anlattılar: “İkizlerin
göğüs bölgelerini ayırdığımızda, kaburgaların bağlantı yerlerini
özel titanyum materyalleri ile birleştiririz diye düşünüyorduk. Ama
bizi umutlandıran bir şey fark ettik. Boynun hemen altında ve
göğsün üst tarafında olan yerde ikizleri birbirine bağlayan bir
kemik oluşumu vardı. Bu o kemiğin halk arasında ‘iman tahtası'
denilen kısmın oluşturulması için yeterli olduğu anlamına
geliyordu. Adeta bir lego gibi, kemik dokusunu kaydırarak göğüs
kemiği oluşturduk. Böylece yapay bir materyale ihtiyaç olmadı. Bu
gibi durumlarda en iyi olan şey kişinin kendi dokusunu
kullanmaktır. Zira, bebekler büyüdüklerinde kendi dokularından
olduğu için dışardan fark edilmeyecek ve güzel bir iyileşme
sağlanacak.”
“Kızlarımı üç gün boyunca göremedim”
Doğum sonrasında kızlarının durumu kendisinden üç gün saklanan anne
Amal Belkacem, “İkizlerimin yapışık olduğunu öğrendiğim an sanki
dünyam başıma yıkıldı” diyerek, duygularını şöyle anlattı:
“Kolumdaki serumu attığımı ve yere yığıldığımı hatırlıyorum. Acaba
kızlarım birbirlerine nasıl yapışıklardı? Elleri veya ayakları yok
muydu, sağlıkları nasıldı ve bundan sonra yaşamlarına nasıl devam
edeceklerdi? Stresten sütüm aniden kesildi, ikizlerimi sadece dört
gün emzirebildim.”
Baba Said Belkacem ise ikizlerinin yapışık olduklarını doğumdan hemen sonra öğrendiğini belirterek, “Doktorlara ilk sorum, ‘Çaresi var mı?' oldu. Birbirlerinden ayrılabileceklerini öğrendiğimde derin bir nefes aldım" diye konuştu.
“Kızımın kalbi tüm üç kez durdu”
Cezayir'deki tedavi sonrası ikizler taburcu edilirken, kalbinde
sorun olan Rinas'ın hekim kontrolleri devam ediyordu. İkizler bir
yaşına geldiklerinde aileyi perişan eden ciddi bir sorun yaşandı.
Kalp hastası olan Rinas'ın kalbi bir yaşında iken bir ayda tam üç
kez durdu. Rinas'ın kalbinin durması, Rinad'ın da hayata veda
etmesi anlamına geliyordu. Anne Amal Belkacem bu süreci şöyle
aktardı: “Evdeydik, ikizlerimden Rinad uyanmıştı. Mamasını
hazırladım ve oğluma içirmesini söyledim. Oğlum mamasını içirince
kalanını da uyandıysa diğer kızım Rinas'a vermesini belirttim.
Oğlum ‘anne kardeşimin dudakları mosmor' diye bağırınca soluğu
Rinas'ın yanında aldım. Kızımda hiçbir tepki olmayınca, hemen
hastaneye kaldırdık. Kalp masajı yapılarak hayata döndürüldü.
Ardından bizi evimize gönderdiler. Bu acı yetmiyormuş gibi kızımın
iki hafta sonra üstelik bir günde iki kez kalbi durdu. Yine kalp
masajıyla hayata döndürdüler. Kalbim bir değil, iki kez yanıyordu.
Çünkü kalbinden hasta olan Rinas hayatını kaybederse aynı bedende
yaşayan diğer kızıma ne olacaktı? İşte bu kaygılar nedeniyle adeta
benim de kalbim duracak sandım her defasında.”
"Kızım gözleriyle ikizini arıyor"
Ameliyatın ardından kızlarını ilk kez tek başına kucaklayabilmenin
mutluluğunu yaşayan anne Amal Belkacem, ameliyat sonrasında kızı
Rinad'ın gözleriyle yoğun bakım servisinde yatan kardeşi Rinas'ı
aradığını belirterek, “Kızlarım 18 ay boyunca yüzleri birbirlerine
bakacak şekilde göğüslerinden yapışık halde yaşadılar. Elleri,
kolları ve ayakları sürekli birbirleriyle temas halindeydi. Bazen
birlikte oyun oynarken, bazen de birbirlerine kızabiliyorlardı.
Kızdıklarında saç çekmek ve ısırmak gibi zarar verebilecek şeyler
yapabiliyorlardı. Ne yaşanırsa yaşansın, kendilerini bir bütün
olarak görüyorlardı. Ameliyat sonrasında servise getirilen kızım
Rinad sürekli kardeşinin olduğu yere bakmaya başladı. Geceleri tek
uyuyamıyor, ancak yanında ben yatınca gözlerini kapatabiliyor. 18
ay boyunca baktığı yerde kardeşini göremeyen kızım sanırım ne
olduğunu anlamaya çalışıyor” diye konuştu.
"Sanki yeni doğum yapmış gibiyim
Amal ve Said Belkacem çifti, ikizlerinin sağlıklı olarak
birbirlerinden ayrılabileceklerine yönelik umutlarını hep
koruduklarını belirterek, “Büyük bir heyecan ve umutla beklemiştik
ameliyatı. Çok şükür ikizlerimiz Türk hekimlerinin büyük çabası ve
başarısı sayesinde birbirinden ayrıldılar. Şimdi tek dileğimiz;
kalp hastası olan kızımızın birkaç ay sonra gerçekleştirilecek olan
ameliyatla sağlığına kavuşması” dediler.