Başkan Alemdar ilk 4 ayını anlattı

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar katıldığı tv programında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başkan Alemdar, yerel seçimlerden bu yana yapılan işlerin konuşulacağı programda gazetecilerin sorularına verdiği cevaplarla, 4 ayda hayata geçirdiği projeleri TV264'te anlattı.

İşte Başkan Alemdar'ın açıklamalarından satır başları:

"Allah Nasip Etti, Başkan Olarak Seçildik ve Başladık"

"Seçim bittikten sonra 4 aylık süre içinde hayırlı olsun ziyaretleriyle işe başladık. Kendimize göre şehrimizde olan hayallerimizi nasıl gerçekleştirebiliriz düşündük. Seçim bittikten sonra nasıl bir hizmet anlayışı yapacağımızı hazırlamıştık. Allah nasip etti, başkan olarak seçildik ve başladık."

"Oy Vermedi Diye Suçlayamayız"

"Bir siyasetçi, seçim sonuçlarına bakarak ancak kendi içerisinde kendi tespitlerini ve değerlendirmelerini yapar. Noksan bıraktığı yerleri inceler ama sonuç itibariyle milletin vermiş olduğu karar neyse ona saygı duyar, onu baş tacı yapar. Kimseyi suçlamak ya da eleştirmek gibi bir hakkı yoktur. Dolayısıyla biz de milletimizin dün verdiğinde baş tacı yaptığımız milletimizi, bugün oy vermedi diye suçlayamayız."

"Hayvanlar Bizim İçin Bir Can ve Kardeşten Öte"

"Bugün sokak hayvanlarıyla ilgili çıkan maddenin ağır olmadığını düşünüyorum. Tam manasıyla çıkan kanunlara ve yönetmeliklere uygun hareket etmiş olsaydık, belki de bugün bu sabah hayvanlarıyla ilgili bu değişiklik ya da Ak Parti'nin sanki hayvan katledecekmiş gibi bir algıya düşmesine sebebiyet vermeyecekti. Ancak görevlerimiz yapılmadığı için bugüne gelindi. Bizim Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Ak Parti’nin duruşu ve insani, İslami sorumluluklarımız içinde hayvanların bizim için bir can ve kardeşimizden farksız olduğunu ifade ettiğimiz birçok konuşma ve beyanımız var. Sokak hayvanlarını, hatta kimsesizlerin kimi dediğimiz hayvanları kimsesiz olmadığını, onların da can olduğunu ve bunların bizim can dostumuz olduğunu hep ifade ettik.

Bu konuda sürekli yaptığımız çalışmalarla toplumumuzda sokak hayvanlarını ötekileştiren, suçlayan, cezalandıran, katleden bir anlayış değil, onlara da yaşadığımız dünyada bir yer olduğunu, yaşam standartlarını iyileştirerek daha iyi şartlarda yaşamalarını sağlamak için çalışıyoruz. Ancak bunu yaparken de sokaktaki çocuklarımıza, okula giden yavrularımıza, yaşlı annelerimize ve kardeşlerimize saldıranları da başıboş bırakmamamız gerektiğine inanıyoruz."

"Sokak Hayvanları Sahiplenilmeli"

"Sokak hayvanı algısının doğru olmadığını düşünüyorum. Mutlaka her şeyin bir sahibi olduğu gibi onların da sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer bu bir vatandaş tarafından sahiplenmemişse, o şehrin mülkleri ve yöneticileri tarafından sahiplenilerek onların yaşam hakkını vererek daha iyi şartlarda yaşamalarını sağlamak gerektiğini düşünüyorum."

"Hayvan Sevgisi Sadece Köpek ve Kedi Üzerinden Gitmemeli"

"Sokak hayvanlarının saldırısıyla kaybettiğimiz canlarımızı, insanların birbirleriyle yaşadığı kavgalarla karşılaştırmak doğru değil. İnsanların aklı, zekası ve iradesi var. Bir insanın bir önlem alabilmesi için illa ölmesi mi gerekir? Sokak hayvanlarının insanlarla iç içe yaşamasını sağlamak için çalışıyoruz. Eğer sokakta köpekler dolaşacaksa, neden koyunlar, tavuklar ve inekler de dolaşmasın?

Hayvan sevgisi başka bir şeydir ama hayvan sevgisi üzerinden başka bir şey devşirmemeliyiz. Hayvan sevgimiz, insan sevgimizle eşdeğerdir. Hayvanları savunurken, sokakta çocuklarımıza saldıran hayvanları da göz ardı edemeyiz."

23 Yeni Otobüs Trafikte

Başkan Alemdar, şehrin ulaşım sorunlarını çözmek adına 23 yeni otobüsün hizmete gireceğini açıkladı. "İhtiyaç duyduğumuz, trafiğin yoğun olduğu ve otobüslerimizin yetersiz kaldığı alanlardan başlayarak, yeni gelen metrobüslerimizi Yenikent ve şehir merkezi, Yenikent ve üniversite arasında hizmete sokacağız. Bu şekilde, mevcut otobüslerimizi diğer ilçelerimize ve mahallelerimize yönlendireceğiz," dedi.

Planlama ve Güzergah Düzenlemeleri

Güzergahlardaki yolcu sayısına göre otobüslerin dağılımının yapılacağını belirten Başkan Alemdar, "Bugün bir planlama yapılıyor ve bu planlamaya göre en çok ihtiyaç duyulan yerden başlamak kaydıyla önümüzdeki günlerde ulaşım sorunlarını çok daha rahat ve hızlı bir şekilde çözeceğimizi göreceksiniz," dedi.

"Hizmeti Daha İyi Şartlarda Sunmak İçin Çalışıyoruz"

"Öncelikle bütün mahallelerimiz ve ilçelerimizde herkesin faydalanması gerektiğini ortaya koyduğumuz için bugün hem otobüs hem de metrobüs alıyoruz. Buradaki çalışmamız şu: Özel sektörün düşmanı değiliz, özel sektörün ticaretinin peşinde değiliz ama belediye olarak toplumumuza birinci önceliğimiz hizmeti daha iyi şartlarda sunmaktır. Bu hizmeti sunarken sadece Adapazarı merkezi için değil, tüm öğrencilerimiz ve vatandaşlarımız için bir yatırım yaptık ve bu hizmetten herkesin faydalanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Otobüs ve metrobüs alarak bu sayıyı daha da artırmamızın temel mantığı budur."

"Şehir Merkezine Ulaşım Önceliğimiz"

"Her ilçede otogara yolculuğu taşıyıp taşımamak bizim ilk etapta düşündüğümüz bir şey değil. Bizim derdimiz ilçe merkezi dediğimiz yani şehir merkezine herkesi taşımaktır. Herkesin istediği yer şehir merkezidir. Merkezden ilçeden ilçeye bir hareket olmaz. Herkes bir merkeze taşınır ve oradan sirkülasyonu kendiliğinden yapar. İlk etapta bizim derdimiz bütün ilçelerimizi merkezin en yakın noktasına ulaştırabilmektir. Ancak her ilçeyi de bu hizmete getiremeyiz. Eğer her ilçenin bu hizmete ulaşmasını sağlarsak, yolları üç katına dört katına çıkarmamız gerek. Bu da hiçbirimizin yapma şansına sahip olmadığı bir şeydir."

"Avrupa'daki Ulaşım Modellerini Örnek Alıyoruz"

"Dolayısıyla biz merkeze, dünyanın her yerinde olduğu gibi, nasıl ulaşım sağlanacağını biliyoruz. Avrupa’da nasıl yapılıyorsa, Amerika’da, Almanya’da, Fransa’da nasıl yapılıyorsa biz de aynı mantıkla aynı anlayışla şehir merkezine ulaşım sağlıyoruz. Bilmediklerimizi de takip edip uygulamaya çalışıyoruz. Her ilçede bir otobüs kaldırmak şu anda mümkün değil, ancak uzun vadede böyle bir çalışma ortaya koyuyoruz. Zaman içerisinde belki bu hedefe ulaşabiliriz."

"Metrobüsler Yalnızca Kendi Yolunda Etkin Olur"

"Metrobüsleri Karaağaç Sakarya Caddesi’nden ya da Göztepe Caddesi’nden getirip çalıştıracaksak, diğer ulaşım araçlarını trafikten çekmemiz lazım. Eğer çekmezsek, metrobüsler bir otobüs gibi çalışacak ve kimseye faydası olmayacak. Metrobüs çalıştıracaksak, metrobüsün kendi yolunda gitmesi gerekir ve o yolda başka ulaşım araçları olmamalıdır."

"Trafiğe Kapalı Alanlarda Anket Yaparak Karar Vermeliyiz"

"Biz Karaağaç dibinden Et Balık Kurumu’na kadar Sakarya Caddesi’ni, Karaağaç Caddesi’ni ve Bulvarı trafiğe kapatıp raylı sistem ya da metrobüs koymalıyız. Bunun için bir anket yaparak halkımıza hangi sistemi istediklerini sormalıyız. Eğer vatandaşlarımız raylı sistemi tercih ediyorsa, raylı sistemi önerelim; metrobüsü tercih ediyorsa, metrobüsü kullanalım. Ancak, orada evinden çıkan, iş yerine gidecek olan hemşehrimiz, esnafımız veya evine gitmek isteyen biri araçlarıyla bu caddelerde giremediğinde tepkilerle karşılaşabiliriz."

"Yeni Ulaşım Sistemlerini Planlayarak Hareket Etmeliyiz"

"Bu yüzden yeni ulaşım sistemi içerisinde metrobüs ve raylı sistemlerin gideceği yolları ve güzergahları dikkatle planlamalıyız. İnsanlarımızı yanlış beklentilere sokmamak için bu güzergahları belirlemeliyiz. Yeni sistemleri planlarken, kimseye zarar vermeden, tüm detayları hesaplayarak hareket etmemiz gerekiyor."

"Sapanca Gölü Bizim İçin Çok Önemli"

"Seçim öncesinde Sapanca ile ilgili bir derdi olan vatandaşlarımızın oyunu almak için onları memnun edecek şeyler söylemedim. Doğru bildiğim neyse onu söyledim ve çekinmeden ifade ettim. Bugün de aynı şeyleri söylüyorum. Sapanca Gölü'nün bizim için ne kadar önemli olduğunu bu şehirde yaşayan herkes bilir. Hepimiz bu hassasiyeti taşıyoruz."

"Sapanca Gölü'nün Korunması Adına Çalışmalar Başladı"

"Dün akşam itibariyle milletvekillerimizle birlikte sınırlarımıza baktık. Oradaki çekilmeleri ve pisliklerle oluşan tortuların suyu kara parçası haline getirdiğini gördük. Bu durumu ele almak için Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum ile birlikte çözümler üzerinde durduk ve Sapanca Gölü'nün korunması adına projelerimizi planladık. Bakanımızın verdiği talimatlarla, Sapanca Gölü'nden kazandığımız 120 milyon metreküp suyun temizliğini ve büyüklüğünü korumak bizim işimizdir."

"Tek Derdimiz Şehrimizi Korumaktır"

"Bir ucundan diğer ucuna Sapanca Gölü'nü tertemiz hale getirmeyi hedefliyoruz. Yapılan analizler sonucunda, arıtılmış suyun sebze ve meyvelere bir faydası olmadığını çiftçilerimize tekrar duyurmak istiyorum. Bahçe, park ve meydanlarımızda şebeke suyunu değil, yağmur sularını depolayarak kullanmayı hedefliyoruz."

"Bilinçli Su Kullanımı Çağrısı"

"Her kesimin daha bilinçli su kullanması konusunda çağrıda bulunmak istiyorum. Vatandaşlarımızın su kullanımı konusunda bize yardımcı olmasını istiyoruz."

"Sapanca Gölü'nün Korunması İçin Kararlıyız"

Başkan Alemdar, Sapanca Gölü çevresinde yapılan bungalov ve diğer yapılaşmalar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Gölün korunmasının ve kamu yararına kullanılmasının birinci öncelikleri olduğunu belirtti.

"Sapanca Gölü'ne Zarar Verecek Tüm Çalışmaların Karşısındayız"

"Şartlar ne olursa olsun, Sakaryamızın en önemli özelliği olan Sapanca Gölü'ne zarar verecek tüm çalışmaların karşısında olduğumuzu ifade ettik. Seçim öncesinde de bunu belirttik. Biz, yapılan ticari faaliyetlerin ya da insanların yaşam standartlarının değişmesiyle oluşan farklı konseptlere karşı değiliz. Ancak bunların dere yataklarında, meralarda, site alanlarında ve göl kenarında olmasını doğru bulmuyoruz. Seçimden önce ortaya koyduğumuz bu duruşumuzu seçimden sonra da sürdürüyoruz."

"Kamunun Malını Korumak İçin Çalışıyoruz"

"Kamunun malını korumak ve kamunun menfaatine kullanmak bizim görevimizdir. Kaçak su kullanımından kaçak yapılaşmaya kadar ne varsa hepsinin karşısındayız. Seçimden hemen sonra başlattığımız su kayıplarını ve kaçakları önlemek adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sayaçsız olanların suyunu kesmeye başladık ve tespitlerimizi sürdürüyoruz. Şehircilik Müdürlüğü, Devlet Su İşleri ve SASKİ gibi sorumlu kurumlarla işbirliği yaparak gerekli çalışmaları başlattık."

"Uygun Olmayan Yerlerde Yapılaşmaya Karşıyız"

"Bizim karşı durduğumuz şeyler, uygun olmayan yerlerde tarım arazilerinde imarsız alanlarda yapılaşmadır. Bir kulübe yapma ile bir apartman yapmanın arasında fark yoktur. Bu yüzden uyarılarımıza devam ediyoruz ve gerektiğinde hukuki süreç başlatıyoruz. Doğru tespitlerle, doğru işleri daha sağlıklı bir şekilde açıklamak önemlidir."

Bungalovlar ve Ruhsat Kontrolleri

"Sapanca Gölü etrafında yapılan bungalovlar hakkında da şunu ifade etmek istiyorum: Biz, insanların yaşam standartlarının değişmesiyle birlikte oluşan farklı konseptlere karşı değiliz. Ancak, bu bungalovların dere yataklarında, meralarda ve göl kenarında yapılmasını doğru bulmuyoruz. Turizm Bakanlığı'nın turizm teşvik belgesi ile ilgili yönetmeliği var. Bu belgenin bir yıl içerisinde turizm tesisi haline getirilmesi gerekmektedir. Ancak bu süreçte yerel yönetimlerin imar durumu, altyapısı ve vatandaşın bakış açısı dikkate alınmalıdır. Turizm Bakanlığı işletme ruhsatı verir, yapı ruhsatı yerel yönetimlerin ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın görevidir. İşletme ruhsatı olanlar, yapı ruhsatının gerekliliklerini yerine getirmelidir. Aksi takdirde gereken neyse yapacağız."

"Kentsel Dönüşüm Kaçınılmaz"

"Seçim öncesinde de, yıllardır deprem sonrasında da ve görev yaptığım 15 yıl boyunca sürekli gündemde tutmaya çalıştığımız kentsel dönüşümün artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Hep söylemde kalıyor ama bazı gerçekleri de bilmemiz lazım. Bu şehirde kentsel dönüşümün yapılması için rahmetli Aziz Duran başkanımız başta olmak üzere, Zeki Toçoğlu başkanımız ve geçen dönemde Ekrem başkanımızın bu konuyla ilgili ciddi çalışmaları oldu. Ancak belediyelerin tek başına müdahalesi yeterli olmuyor. Partnerlerin karşılıklı iyi niyet ortaya koyması gerekiyor."

Rant Suçlamaları ve Algı Yanılgıları

"Aziz Bey’in zamanında il başkanıydım ve kentsel dönüşüm toplantıları yaptığımızda bir grup bizi rant sağlamakla suçladı. Şunu anlatamadık: Neyin rantından bahsediyorsunuz? Burada beş katlı altı katlı binaları iki üç kata düşürüyoruz. Bu algıya kapılmadan, elbirliğiyle bu dönüşümü sağlayalım dedik. Ancak kamuoyunda farklı algılar oluşturuldu ve o dönem bir şey yapamadık."

2014'teki Çalışmalar ve Karşılaşılan Zorluklar

"2014 yılında, yasanın da vermiş olduğu sürecin tamamlanmasıyla birlikte, ilçe belediye başkanıydım. O zamanki Büyükşehir Belediye Başkanımıza yaptığımız toplantıda, depremden önceki ağır hasardan orta hasara dönmüş, orta hasarlı, hafif hasarlı ve hasarsız binaların riskli olduğunu belirttik. Bu binalar yıkıldığında canlarımızı kaybedeceğimizi ve yeni belediyelerin suçlanacağını söyledik. Bu binaları yıkalım ve elbirliğiyle dönüşümü sağlayalım dedik. Elektrik, su ve doğalgazı kestik ama birileri dava açtı ve süreci tıkadı. O günkü şartlarda dava açılmış olsaydı, vatandaş 'elektriğimi kestiniz, burası hasarsız' deseydi, tazminat ödemek zorunda kalacaktık. Ancak kamuoyunda ne hikmetse iş başa düşmeden gerçek anlaşılmıyor."

"Deprem Riskine Karşı El Birliğiyle Hareket Etmeliyiz"

"Geçmişte deprem riskli raporlar vardı. Bir gerçeği ortaya koymak için illa yıkımlarla mı karşılaşmamız gerekiyor? Biz oturulmaz raporu verdiğimiz bir binaya başka biri oturulur raporu verdiğinde biz suçlu oluyoruz. Biz diyoruz ki bireysel değil, el birliği ile bu şehrin gerçeklerini ortaya koyalım. Türkiye’deki en önemli gerçek kentsel dönüşüm meselesidir."

Kentsel Dönüşüm ve Depreme Karşı Güçlendirilmiş Yapılar

"Büyük yıkımlarda hayatını kaybeden insanları gündeme getirip, hep birlikte el ele verip depreme karşı tekrar güçlendirilen, daha sağlam yapılarla tepkimizi gösterelim. Bu şehrin gerçeği bu konu ve bu konuyu değerlendirmek yerine Yusuf Alemdar'ı suçlamayalım. Yusuf Alemdar da yaşayıp gidecek. İstanbul’da sokak hayvanları adına ayaklanan insanlar, yıkılan binada kayıp edilen insanlar adına neden kıyameti koparmıyor? Yarın ailen yok olabilir depremle birlikte. Bu daha önemli bir konu değil midir? Bu deprem konusunun üzerine gidilip insanları düşünmek daha doğru değil midir?"

17 Ağustos Depremi ve Geçmişin Acıları

"17 Ağustos'la alakalı geçmişimizi ya da acılarımızı, hüzünlerimizi ve kaybettiklerimizi bir güne sığdıramayacak kadar zekaya sahip olan insanlarız. Biz millet olarak tarihimizi ve kültürümüzü bilen insanlarız. Acıların yaşandığı gün hatırlanan değil, hatırlandığında yaşamış gibi olanlarla olmak istiyoruz. Sürekli anma günleri düzenlemek istiyoruz."

"Deprem Bilincini Artırmak İçin Çalışmalar Başlattık"

"Üniversitedeki hocalarımızla görüşerek arkadaşlarımız bir çalışma başlattılar. 17 Ağustos’un yıldönümüne denk gelir mi, öncesine mi, sonrasına mı şu an tarihi bilmiyorum ama bir çalışmayla deprem bilincini oluşturmak ve deprem gelmeden önlem almak şartıyla çalışıyoruz. Şehirdeki tespitlerimizi daha gerçekçi vermek istiyoruz. Kaç tane binanın nasıl yıkılması gerektiğini ve yıkılan binalarda nasıl bir dönüşüm arzu ettiğimizi ortaya koymak istiyoruz."

"Alternatifler Hazırlıyoruz"

"Deprem olacak, şöyle yapmamız lazım gibi söylemleri artık bu millet duymak istemiyor. Bu millete şunu söylemek istiyoruz: Şu kadar bina yıkılırsa şu olacak, bunlar yıkılmadan biz şunu yapmak istiyoruz diye bir şey sunmak istiyoruz. Alternatiflerimizi hazırlıyoruz ve ondan sonra gereğini yapacağız."

"Topraksız Yaşanmaz"

"Dünyamızın geldiği noktaya baktığımızda, teknolojiden kopmadan ama topraklarımızı hoyratça kullanmadan mutlaka dengeyi kurmamız lazım. Pandemi döneminde bir gerçeği bütün dünya öğrendi: Topraksız yaşanmaz, toprak olmadan olmaz. Toprak ana denir, toprak baba denmez. Bu nedenle bilinçli hareket etmek zorundayız. Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf tarım arazilerinin hiçbir şekilde sanayiye açılmasını istemiyorum."

"Tarım ve Sanayi Arasında Denge Kurmalıyız"

"Bu şekilde bir çalışma yaparken, üretmiş olduğumuz bir makineyi, motoru veya uzay aracını yeme şansımız yok. Ancak tarımı ve tarımsal sanayide ürettiğimizi daha rantabıl hale getirmek, işleyerek insanlarımızın hizmetine sunmak istiyoruz. Belki yalınayak gezeceğiz, belki otomobilsiz olacağız, belki uzaya gitmeyeceğiz ama açlıktan ölmeyeceğiz. Bu nedenle tarımın ve tarımsal sanayinin önemini göz ardı etmeden çalışmak zorundayız."

"Sanayinin Doğru Yerlerde Olması Gerekiyor"

"Bölgemizin gerçeklerini ve nimetlerini biliyoruz. Sanayinin ne kadar önemli olduğunu da biliyoruz. Ancak her ilçede bir sanayi olsun, OSB olsun düşüncesiyle değil, olması gereken yerde olsun ve bu şehrin geleceğine, ülkenin yarınına bir ışık tutsun, katkı sağlasın."

"İnşaat Şirketlerini Uzmanlarla Yönetiyoruz"

"Kamuoyunda şöyle bir algı var: Bir inşaat şirketinin başına bir kasabı mı getirseydik, bir manav tezgahındaki bir kardeşimizi mi getirseydik? İnşaat şirketlerinin başına inşaatı bilen birini getirmiş olmak benim açımdan doğru. Bu konuda kamuoyuna da böyle bir algı oluşturmak istiyorum. İnşaat projelerini uzmanlarla yönetiyoruz."

"Projelerimizi Gerçekçi ve Planlı Bir Şekilde Yürütüyoruz"

"Bugünkü şartlarda, altyapısı olmayan, altlığı olmayan, hiçbir projesi ve tespiti olmayan bir yerde kura çekilmiş olması bir hak değildir. Ortada somut bir şey yok. 'Ben 1000 TL verdim' diyorlar. Tamam, buyur 1000 liranı kardeşim, ama neye göre 1000 TL verdin? Nereye verdin? Bu konuda daha fazla detaya girmek istemiyorum. Ancak konut çalışmaları yapıyoruz ve projelerimizi kentsel dönüşüm üzerinden yürütmeye çalışacağız. Önümüzdeki günlerde bu projeleri açıklayacağız."

"İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın"

"Bizim felsefemiz şu: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. İnsanın olmadığı yerde devlet olmanın bir anlamı yok ki. Devlet olamazsınız. Biz, insanlarımızı en iyi şartlarda, en yüksek standartlarda, en huzurlu şekilde nasıl yaşatabiliriz, ona bakıyoruz."

"Pandemi ve Ekonomik Sıkıntılar"

"Bugün ülkemizde, özellikle pandemiden sonra dünyada başlamış olan ekonomik sıkıntılardan dolayı sorunlar yaşıyoruz. Bu sorunlara rağmen, insanlarımızın tepkisiyle de karşılaşıyoruz. Ama şunu iddia ediyoruz: Bu iş sadece bizim değil. Biz kendimizi biliyoruz, dünyanın her yerinde olmasına rağmen en iyi şartları sunmak için gayret ediyoruz."

Görev Bilincimiz ve Sorumluluklarımız

"Bizim bir hikayemiz, bir hayatımız, bir hayalimiz var. Bizim insanlara karşı bir mecburiyetimiz var. Bizi bu göreve inanarak getiren, bize dua eden, tanımadan bilmeden referans olanlara karşı bir mecburiyetimiz var, borcumuz var."

Parklanma ve Otopark Düzenlemeleri

"Parklanma konusunda her işyerinin, her binanın, her dairenin ve her sitenin sayısına göre ruhsat kesilirken, biz artık belirli standartlar koyuyoruz. Kaç tane daire yapacaksanız, o kadar araçlık otopark göstermeniz gerekiyor. Ancak iskân aldıktan sonra bazı komşular 'Ben buraya park etmiyorum' diyor. Her şeyi devletten beklemek veya birinin üzerine atmak doğru değil. Trafik sıkışıklığının sebeplerinden biri de ticaretin canlılığıdır. Otopark sayısını artırmak lazım, ama her işyerinin önünde herkesin arabasını park edebileceği bir ortam dünyanın hiçbir yerinde yok. Yurt dışında üç-dört sokak arkaya otopark bulup arabamı park ediyorum. Bizde ise 'Arabamı işyerimin önüne çekemezsem burada oturmam' algısı var. Bu algıyı el birliğiyle aşmamız lazım."

Şehir Kültürü ve Sokak Ticaretinin Önemi

"Şehirlerde sokak kültürü önemlidir. İnsanlar akşamları kapalı mekânlar yerine dışarıda oturmayı, arkadaşlık ve komşuluk ilişkilerini geliştirmeyi tercih ediyorlar. Bu kültür bizim geçmişimizden beri var. Sokak ticareti, şehirlerin canlılığını ve sosyal ilişkilerini artırır. Yenikent bölgesinde işyerleri sadece otel olarak kullanılırken, Karaman Caddesi gibi yerlerde ticari akslarla birlikte canlılık var. Şehir kültürünü oluşturmak için ticari faaliyetlerin bir arada olması gerekiyor. İnsanların birbirine merhaba diyebileceği, göz göze gelip dostluk kurabileceği bir ortam oluşturmak istiyoruz. Böylece şehirdeki yaşamın kalitesini artırmak istiyoruz."

Düzensiz Yapılaşma ve Kaçak Yapılar

"Kaçak yapılaşmayı önlemek için hukukun verdiği yetkileri kullanmak gerekiyor. Beton santrallerinin izinsiz tarım arazilerine beton dökmesi doğru değil. Belediye başkanımızın aldığı bu karara katılıyorum. Ruhsatsız yapılaşmayı önlemek için beton santrallerinden çıkan betonun nereye döküleceğini kontrol etmek zorundayız. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte yapılaşmayı daha yakından takip edebiliriz. Düzensiz ve kaçak yapılaşmayı engellemek için belediyelerin aldığı tedbirler önemlidir."

İmar ve Yapılaşma Düzenlemeleri

"Belediye başkanlarına, imar değişikliği ve tadilatları konusunda daha dikkatli olmalarını söyledim. Her ilçenin geleceğini düşünerek, şehrin dinamiklerini dikkate alarak bir plan ortaya koymalıyız. Şehrin düzenini iyileştirmek için doğru adımlar atmalıyız. Geçmişte yapılan hatalardan ders alarak, gelecekte daha planlı ve düzenli bir şehir oluşturmalıyız. İmar değişiklikleri ve tadilatlarının sıkça yapılması yerine, uzun vadeli ve sürdürülebilir planlamalar yapmalıyız."

Kültür ve Sanat Etkinlikleri

"Kültür ve sanata bakış açımızı göstermek için çalışmalar yapıyoruz. AKM'yi geri alarak sinemaları ve konferans salonlarını aktif hale getireceğiz. Yenikent bölgesindeki kültür ve sanat etkinliklerini de canlandıracağız. Şehrin her köşesinde kültür ve sanat etkinliklerinin yoğunlaşmasını sağlamak istiyoruz. Sanat ve kültür, şehirlerin ruhunu oluşturur ve sosyal hayatı canlandırır. Bu nedenle bu alanlara daha fazla yatırım yapacağız."

Wicked, En İyi Film Oscar’ını Kazanabilecek Mi? Wicked Filmi Rotten Tomatoes'ta Büyülü Bir Başarı Elde Etti Ariana Grande'nin Oscar Şansı: Wicked'daki Performansı Dikkat Çekiyor Netflix, Scott Pilgrim Takes Off Animesini Resmen İptal Etti Emeklilikte Yeni Dönem: Kademeli Sistem Gündemde Narin Güran Cinayetinde Telefon Görüşmesi Şüpheleri Artırdı