Aile içi sorunlara ‘Modern Ebeveynlik' ile çözüm üretin
Aile içi sorunların çözümü için ‘Modern Ebeveynlik' konusunda önemli çalışmalar yapan Eğitim Bilimci Kamil Vüsal Paşayev, “Anne baba arasındaki tutarsızlık çocuklarda kararsızlığa, itaatsizliğe ve saygısızlığa neden olur. Çocuklarda akademik başarıdan önce her zaman mental ve kişisel gelişim ön planda tutulmalıdır” uyarısında bulundu.
Anne babaların sıklıkla dile getirdiği aile içi sorunlarla ilgili bilimsel çalışmalar yapan Eğitim Bilimci – Psikolog Kamil Vüsal Paşayev, düzenlenen bireysel seanslarda o sorunların kaynağına inerek, çözümlerin bulunabilmesi ve ‘Modern Ebeveynlik' için tavsiyelerde bulunuyor.
Anne babaların aile içinde en sık yaşadıkları sorunlar hakkında önemli bilgiler veren Kamil Vüsal Paşayev, “Çocuklarınıza asla hiçbir şeyi yasaklamayın, kısıtlayın. Çünkü yasak olan her şey insanoğluna cazip gelir. Çocuklarınızın her isteğine ‘evet' demeyin ‘hayır' duymayı öğrensinler. Her isteğine evet ile karşılık verilen çocuklar ilerde tembel, sorumsuz, şımarık bireyler olurlar. Ayrıca hayatta her şey her zaman istediğimiz gibi olamayabilir. ‘Hayır' kelimesini duymuş bir çocuk, yetişkinlik çağında sorunlarla karşılaştığı zaman ayakta durabilmeyi, sorunlarla nasıl baş edebileceğini öğrenmiş olur. Sorun karşısında bocalamaz. Mümkün olduğunca koşul cümlelerinden kaçınılmalıdır. Koşul cümleleri çocuklarda çıkar ilişkisini pekiştirir. Böyle bir ortamda büyüyen çocuklar; çıkarcı, agresif, saldırgan, içedönük bireyler olurlar” dedi.
“Ceza bir aşağılama biçimidir”
Mümkün olduğunca ceza ve ödüllerden kaçınılması gerektiğinin altını çizen Psikolog Paşayev, “Ödüller, çıkarcı bir kişilik yetiştirir. Böyle ortamlarda yetiştirilmiş çocuklar ilerde iş ve kariyerlerinde rüşvet alan ve acımasız bireyler olurlar. Cezalar ise topluma, aileye, insanlara karşı öfkeyi, nefreti, şiddeti, hakareti tetikler. Cezalarla büyütülen bir çocuk toplum ve aile için en tehlikeli bireylerdir. Unutmayın; ceza bir aşağılama biçimidir. Aşağılanarak eğitilen çocuklarda asla sağlıklı bir kişilik gelişemez. Çocuk karşısında kararlı tutumlar sergilenmeli; anne eğer bir şeye hayır diyorsa baba tarafından hayır olarak desteklenmeli ya da baba bir şeye evet diyorsa anne tarafından evet olarak desteklenmelidir. Anne baba arasındaki tutarsızlık çocuklarda kararsızlığa, itaatsizliğe ve saygısızlığa neden olur. Kıyaslanmalardan kesinlikle kaçınılmalıdır. Çünkü kıyaslama yetersizliğe, kendini eksik hissetmeye ve özgüven kaybına neden olur. Hatta Hz. Ali; ‘Kardeşe kardeşin yanında öğüt bile vermeyin' demiştir.
“İnsan, özgürlüğe yatkındır”
Çocukların fikirlerine bir birey olarak önem verilmesi ve saygı gösterilmesi gerektiğine vurgu yapan Paşayev; ailelere şu tavsiyelerde bulundu:
“Bugün çocuk olarak konuştuğunuz çocuklar yarın geleceğin yetişkin iş insanları, geleceğin sizin gibi anne babaları olacaklar. Çocuklara hep bu düşünceyle yaklaşılmaya özen gösterilmelidir. Aşırı denetim çocuğu pasifleştirirken aşırı hoşgörü çocuğu şımartır. Denge sağlanmaya çalışılmalıdır. Çocukların ihtiyaçlarını siz değil, bırakın onlar kendileri karşılasın. Bırakın çocuklarınız yaptığı eylemlerin sonuçlarıyla yüzleşsin. Evdeki sorumluluklar belirlenmelidir. Herkes sorumluluğunu bilmeli ve sorumlu davranmayı öğrenmelidir. Düzenli olarak çocuklara teşvik edici sorumluluklar verilmelidir. Düzenli olarak ‘Aile Toplantıları' ve ‘Aile Etkinlikleri' yapılmaya dikkat edilmelidir. Çünkü bu iki şey aile içi sorumlulukları ayakta tutar, aile bağlarını güçlendirir ve aile kavramını mukaddes kılar”
“Akademik başarıdan önce her zaman mental ve kişisel gelişim”
“Çocuklarda akademik başarıdan önce her zaman mental ve kişisel gelişim ön planda tutulmalıdır” Paşayev; “Çünkü hiç kimse kendisine kaba davranan bencil bir kişinin başarısını asla takdir etmez. Çevremiz güvenli değil diye çocukları toplumdan uzak tutmamız sorunu çözmez, erteler. Bu yüzden çocukları sorunlardan uzak tutmayı değil, onlara sorunlarla nasıl baş edebilecekleri öğretilmelidir. Çünkü her zaman anne baba çocuğun yanında olmayabilir. Evde zaman zaman ‘Çözüm Üretme' veya ‘Hayal Et ve Yorulma' egzersizleri yapılabilir. Adına da ‘oyun' deyin, çünkü adına oyun denilen her şey çocuklar için eğlence vaat eder. Unutmayın, çocuğun edindiği olumlu ve olumsuz tüm davranışların kaynağı anne babaya uzanır. Sorun varsa kızılmamalı nedeni öğrenilmeli ve çözümler üretilmelidir. Savaşı kaybedeceğinizi düşünüyorsanız başta teslim olun, böylece tutumunuzdan taviz vermemiş olursunuz. Yasaklama değil, kısıtlama en güzel yönetim şeklidir. Çocuklar övülmemeli, takdir edilmeli. Eğer çaba ve emek değil çocuk övülürse söz dinlemeyen, kural tanımayan, itaat etmeyen ve sorumluluk bilincinden uzak bir kişilik ortaya çıkmış olur”