2 ay sonra korona virüsü yenen halasını, hastane önünde sevdiği türkü ile karşıladı
Kocaeli'de akraba ziyaretinde yakalandığı korona virüs sebebi ile 35 gün boyunca entübe kalan Hülya Barış'ı, taburcu edilirken yeğeni hastaneye yatmadan önce son kez dinlediği türküyü söyleyerek karşıladı.
This browser does not support the video element.
Kocaeli'de annesi ile birlikte bir yakınının evine çay içmek için giden 50 yaşındaki Hülya Barış, akraba ziyaretinde korona virüse yakalandı. Ziyaret ettikleri ailenin korona virüs test sonuçlarının pozitif çıktığını öğrenen ve bunun ardından tedbir amacıyla yaptırdığı testte korona virüse yakalandığını öğrenen Barış, daha sonra durumunun ağırlaşması sebebiyle Dilovası Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
5 günlük tedavinin ardından Barış, Gebze’de bulunan özel bir hastaneye sevk edildi. Özel hastanede tedavi altına alınan Hülya Barış, durumunun kötüye gitmesiyle yoğun bakıma alınarak kronik hastalıkları olan ve doktorların ümidini kestiği 50 yaşındaki Hülya Barış, 35 gün boyunca entübe olarak yaşam savaşı verdi. Yaklaşık 60 gün süren tedavisinin sonra sağlığına kavuşan Barış, taburcu edildi. Hülya Barış’ı hastane önünde yeğeni Mustafa Durmuş, korona virüse yakalanmadan önce en son dinlediği son türkü olan 'Zülfü kaküllerin amber misali'ni söyleyerek karşıladı. Elindeki gitarla kendisi için türkü söyleyen yeğenini ve yakınlarını gören kadın, gözyaşlarına hakim olamadı. O anlar ise cep telefonu ile görüntüleyen hastanedeki vatandaşlar ise türküyü söylerken duygulanan Durmuş'a alkışlarla destek verdi.
“35 gün entübe olarak yattım”
Yaşadığı zorlu süreci anlatan Hülya Barış, “Eltimin kızı aradı bizi çaya davet etti. O çayı içmeye gittik ve orada virüsü kaptık. Sonraki gün onlar test yaptırdı ve pozitif çıktığını öğrendim. Ben de hemen test yaptırdım. Sonuçlar çıkmadan tedbir amacıyla bana ilaç verdiler. Daha sonra sonuçlar çıktı ve sonucun pozitif olduğunu öğrendim. Dilovası hastanesinde 3 gün yatırıldım. Değerlerimin iyi olduğunu söylüyorlardı sürekli ama kendimi çok kötü hissediyordum, bilincimi kaybettim. Oğlum, başka bir hastaneyle anlaştı ve beni oraya naklettiler. Yoğun bakıma girdim. 35 gün entübe olarak yattım. Toplam olarak 2 ay olarak hastanede kaldım. Şu an çok mutluyum. Çok şükür çocuklarıma kavuştum” dedi.
“Bazen diyordum ki beni keşke öldürseler de bu acıdan kurtulsam”
İnsanlara korona virüs tedbirlerine uymaları konusunda çağrılarda bulunan Barış, “İnsanlara maske yetmiyor diyorum. Mesafe, mesafe. Hastanede ben doktora yalvarıyordum bir nefes için. ‘Nefes alamıyorum bir nefes ver’ diye. Hatta bazen diyordum ki beni keşke öldürseler de bu acıdan kurtulsam. Çoluk çocuğum dışarıda perişan oldu. Mesafe şart, maske tek başına yetmiyor. Ziyaretleri de kesmek gerekiyor. Sadece kendi canını değil ailelerin canını da düşünmek gerekiyor. Zor bir dönem" diye konuştu.
“Yoğun bakıma girmeden benden duyduğu son şarkıyı istedi”
Halası Hülya Barış’ı hastaneden çıkarken türkü söyleyerek karşılayan Mustafa Durmuş, zorlu bir süreç yaşadıklarını ve halasını mutlu etmek için türkü söylediğini belirterek, “Bir insan hayatta böyle bir şeye inanır ve bunun bir keramet olduğunu düşünür. İşte bu böyle bir şeydi, inandı ve gerçekleşti. Çok zor bir dönemdi ama atlattık. Ben kendi kendime dedim ki, o ilk gün ‘Halam buradan sağlam çıktığı gün burada bağıra bağıra şarkı söyleyeceğim ve alkışlayacağız’ dedim. Çok şükür halam çıktı ve şimdi yanımızda. İnsan bazen kaybetme korkusunu yaşayınca sevmenin daha önemli olduğunun farkına varıyor. Benim bir tane halam var gerçekten seviyormuşum onu fark ettim. Hastaneden çıkarken halama kendisine hangi şarkıyı istediğini söyledim. Yoğun bakıma girmeden benden duyduğu son şarkıyı istedi. Ben de onu söyledim. Ondan sonra duygusal biran oldu. 'Zülfü küllerin amber misli' şarkısını söylerken bunu düşünüyor insan. Halam kurtuldu" şeklinde konuştu.