USD 35,68
EUR 37,47
ALTIN 3.180,39
BIST100 10.105

ALGI

Merhaba değerli okuyucularım…

Haftanın sonuna geldik…

Zor bir hafta geçti hepimiz için…

Bugün yine gündeme bakarken bir post gördüm X platformunda…

Bir aile, İstanbul’dan Ankara’ya yolculuk ederken yolunu değiştirip Bolu Kartalkaya’ya gelip, 79 canın yittiği vahim olayın gerçekleştiği oteli görmek istemişler…

Gece olduğu için tam görememişler…

Ailenin, otelin önünde fotoğraf çektirmem için poz verdikleri bir görüntüyü servis ettiler…

Şimdi gören “Bu kadar olmaz” diye yayınlayıp yorum yapıyorlar…

Görüntüde, hatıra fotoğrafı çektirmiş, sırf merak ettiği için olay yerine gelmiş insanlar gösteriliyor…

Peki, olayın doğrusu ne…

Evet, merak etmiş gitmişler. Neler oluyor, ne yapabiliriz, bir başsağlığı dileyelim mi?

Merak ettik, turistik gezi gibi gelip gezip bir de hatıra fotoğrafı çektirelim mi?

Yoksa, merak ettik geldik, haberciler kameralarla etrafımızı sardı, mikrofon uzattı, poz verdirdi mi?

Hangisi doğru…

Bize verilen hap bilgileri gerçekmiş gibi yaymamız, sorgulamamız, birilerinin sırf haber olsun diye, sırf etkileşim olsun diye, özünde para kazanmak için servis etmelerini düşünmeli miyiz…

Açıkça ben bu ihtimallerden hangisinin doğru olduğunu bilmiyorum ve o ailenin ne yaptığıyla da ilgilenmiyorum…

Ne kadar küçük şeylerle uğraşır olduk…

Amacı ne olursa olsun, bu ailenin bizi ne ilgilendiriyor…

Zorbalamak, üzerinden ahlak devşirmek, “Ben en ahlaklıyım” twitleri atmak, günün sonunda ne kazandırıyor bize…

Gerçeklerden, asıl problemlerden, erdemden uzaklaşarak yaptığımız kendimizi tatmin…

İhtimalleri değerlendirip öfke mi kusalım, hallerine ve düştükleri tuzağa üzülelim mi…

Peki, bize kattığı şey ne…

Sosyal medya zorbalığı, önü alınamaz şekilde tsunami gibi önüne kattığını alıp götürüyor…

Sevmiyor musun, kıskanıyor musun, işine mi gelmiyor, etkileşim mi alacaksın vs. vs. birçok sebepten hunharca yazıyoruz, çiziyoruz…

Dönüp baksak bir aynaya, neyiz biz…

Eskilerden yine bin atasözü vardır…

“Gerçek ayakkabılarını giyene kadar, yalan dünyayı üç kere dolaşırmış…”

Sahte anonim hesapların kullanımı yasaklanmalı…

Fikrin varsa, söylediğine inanıyorsan, dürüst olarak kendini göstererek yazmalısın, söylemelisin…

Kimliğini saklayanlara itibar etmeyin derim…

Sözüne inanan, yalan söylemeyen, gerçekleri aktaran kişiler, sahte isimler, fotoğraflar ve sahteliğin arkasına saklanmaz…

Madem bir şeye inanacaksınız, en azından ismi cismi kim olduğu belli olan insanlara inanın…

Bu günlük de böyle olsun…

Tekrar görüşmek dileğiyle…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
NEYİ KAYBETTİK... 24 Ocak 2025
KIRMIZI KART 10 Ocak 2025
İKİYÜZLÜLÜK 25 Aralık 2024
DOSTLUK 17 Aralık 2024
Yalan Varsa Ahlak Yoktur 12 Aralık 2024
Tüm Yazılar