"Çok ümitlenmiştim..."
Geminin 5 Kasım'da Türkiye'ye geldiğini ifade eden Altıparmak, "Bizde geminin geldiği Gemlik Limanı'na gittik ama oradan herhangi bir bilgi elde edemedik. Cumhuriyet Savcılığı Ön Bürosu’ndan bize sadece şunu söylediler; şirket o gün Gemlik’te kayıp başvurusu yapmış. Gemide 20 ile 25 arasında mürettebat olduğunu biliyorum. Gemi limana getirildiği zaman çalışanların hepsinin ifadeleri alındı. Geminin içerisinde tekrardan bir arama yapılmış ama dediğim gibi kime sorduysak net bir bilgi alamadık. Şuanda yapılan soruşturmanın ardından oluşturulan dosyanın Akyazı Savcılığı'na gelmesini bekliyoruz. İspanya’daki yetkililerin yaptığı soruşturmaların da dosyaya ekleneceğinden bilgimiz var. Evladım kaybolalı bugün 14 gün oldu. Devletten yardım istiyoruz. Sağ veya ölü bir şekilde oğlumuzu almak istiyoruz. Barselona'daki konsolosluktan beni aradılar. 5 gün süre ile arama çalışmalarının devam ettiğini söylediler ama hiçbir gelişmenin olmadığını da ifade ettiler. Ben bulunduğunu zannederek çok ümitlenmiştim. Çalışmaların durdurulduğu da söylendi" diye konuştu.
"Hayalleri vardı"
Süleyman Altıparmak, oğlunun kaptanlık diploması almayı planladığını belirterek, "Zaten bir okul ile de anlaşmış. Kaptanlık diplomasını alsaydı Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda çalışmak istiyordu. Öyle olsaydı bir daha yurt dışı görevlerine gitmeyi planlamıyordu" şeklinde konuştu.
"Oğluma sağ veya ölü sarılmak istiyorum"
Gemideki güvenlik kameralarına da değinen Altıparmak, sözlerine şöyle devam etti:
"Gemideki güvenlik kamerası görüntülerinin bir kısmını kızım ve damadım gördü. Kızım gemiye binerken neşeli olduğunu söyledi bana. Bir görüntü olduğu ve sahilin 30 kilometre açığında denize bir şey düştüğü söyleniyor. Görüntünün insan olup olmadığı henüz belli değil. Kayıp diye oğluma yorumlanıyor. Uzmanların görüntüyü incelediğini söylediler. Görüntünün Barselona'nın 30 kilometre açığında olduğu söyleniyor. Herhangi bir gelişme yok, şu anda çalışmaların her türlü durduğunu biliyoruz. Sağ veya ölü ben oğlumu istiyorum. O kadar hakkımız olduğunu da düşünüyorum. Aldığımız tek bilgi 5 gün boyunca çalışma yapıldığı ve şu an için çalışmaların durdurulduğu. Şirkette çalışma yaptırmış, verilen koordinatlar doğrultusuna çalışma yürütülmüş. Oğluma sağ veya ölü sarılmak istiyorum. Oğlumun bulunmasını, çalışmaların devam etmesini istiyorum"
"Benim oğlum koca bir gemiye nasıl sığmamış?"
Oğlunun eşyalarına sarılıp ağlayan acılı anne Hacer Altıparmak ise "Oğlumuzu şirkete teslim ettik. Şirket bize oğlumuzun gemiden düştüğünü söylüyor. O şirketin daha iyi ve güvenli olduğunu söylemişti. Bana oğlumu bulsunlar. Neredeyse arasınlar. Benim oğlum koca bir gemiye nasıl sığmamış, nasıl düşmüş ve kaybolmuş? Bize de net bir cevap versinler. Gitti oğlum, hiçbir haber yok oğlumdan. Daha öncesinde de birçok gemide çalıştı oğlum ve hiçbir tehlike yaşamadı, orada nasıl yaşadı? Bu şirkette çalıştığı için çok sevinmişti. 3 aydır çalışıyordu. 14 günden beri mahvolduk. En ufak bir haber yok, arayan soran yok" ifadelerini kullandı.